2012 yılından itibaren hem Mimar Ercan Yozgatlı’nın projelerinde ve Mimar Ali Bahat hocamızın projelerinde çalışmalarımı sürdürdüm.
Mimar Ali Bahat, tüm dünyada en çok proje çizen mimar ödülünü aldı. Osmanlı tarzında ve geçmişi anlatan Cami projeleri yapmaktadır.
Her iki mimarımızda cami yapımında statik hesaplamalara çok dikkat ediyorlar, onlarla birlikte yapacağım proje çalışmalarını tercih etmemin en önemli sebebi budur. Sanatın gerçekten sanat olduğunu ve benimde sanatçı olduğumu hissettiren projeler ürettiklerinden onlarla çalışıyorum. Gerçekten sanatçı olduğumu hissediyorum.
‘Ramazan Baştan İnşaat & Minarecilik‘ olarak Cami sektöründeki çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?
Cami sektöründe yalnızca minare üzerine çalışmalarımız mevcuttur. Babam, Cami sektöründe inşaat ustasıdır. Kendimi inşaat işinin içinde buldum ve işi çekirdekten öğrendim diyebilirim. Sektöre kısa bir ara verdikten sonra, Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğr. Gör., Dr. ve Mimar Ercan Yozgatlı sayesinde ilk işimi aldım. 2012 yılında Ankara Keçiören Camisi’ndeki çalışmamla kendi şirketim bünyesinde çalışmaya başladım.
Türkiye’de kullanılan minareler tek kalıp üzerinde mi minare yapılıyor, farklı minarelerimiz var mıdır?
Esintiler olarak ‘Selimiye Modeli’ var. Mimar Ali Bahat’ın Selçuklu Dönemi’ne uyarlamış olduğu minareler var. Minareye bakıldığı zaman Mimar Sinan’ın eserleri baz alınır.
Caminin şekline ve hareketine göre minare tasarlanmalıdır, Caminin boyunun uzunluğunu, kaç şerefeli olması gerektiğine dikkat edilmelidir. Örneğin, çok küçük camilere üç şerefeli minare yapılamaz.
Statik hesaplamalar, minare yapımında ne kadar betonun kullanılması gerektiği, minarenin betonlama aşamasında ne gibi çalışmaların yapılacağı minarecilik çalışmalarındaki en önemli bileşenleri oluşturmaktadır.
Türkiye’de kaç çeşit minare vardır?
Üç çeşit minare vardır. Betonarme, saç ve taş minare çeşitleri vardır. ‘Ramazan Baştan İnşaat’ olarak ‘taş ve beton minare’ yapıyoruz. 2018 yılında yeni projelerimizle saç minare yapımına da başlayacağız.
Taş Minare nedir? Nasıl anlaşılır?
Taş minareler, görselliğinden ve şeklinden anlaşılır. Kullanılan malzemeye göre doğal taştan yapılır. Örneğin, ‘Antalya Taşı’ nemli bölgeleri sevmez; nemli bölgelerde kullanıldığında bu taşta yosunlaşma, sararma ve kusma olur.
Antalya Taşı, minare yapımında kullanılır, ancak Karadeniz Bölgesi’nde ‘Antalya Taşı’ kullanmak eseri korumak adına doğru bir tercih olmayabilir. Eserin ve çalışmanın yapıldığı bölgenin sıcağına ve soğuğuna dayanabilecek şekilde malzeme seçimi ve kullanımı olmalıdır: Tamamlanmış eser çabuk yıpranmamalıdır, bu sebeple bölgesel coğrafi özellikler ve konumlar dikkate alınarak malzeme seçimine özen gösterilmelidir.
Çalışma yapılacak bölgenin jeolojik özelliklerine uygun olan malzeme ve madenleri kullanmakta fayda vardır:
Örneğin, ‘Kandıra Taşı’ dış etkenlerden çok çabuk etkilenen bir taştır. Antalya Bölgesi’nin jeolojik özelliklerinden dolayı, Kandıra Taşı’nın patlaması ve çatlaması çok olacağından, o bölgedeki minare yapımında ‘Kandıra Taşı’ seçimi uygun değildir.
Kullanılan malzemeler eserin yapıldığı bölgenin özellikleriyle doğru orantılı olmazsa, Cami’deki çalışma tamamlandığında yapılan çalışma oldukça güzel görünse de çalışmanın kısa zamanda deforme olma ihtimali oldukça yüksektir.
Betonarme minarenin özellikleri nelerdir? Betonarme minarelerin yapımı hangi bölgeler için daha verimlidir?
Her şey mimarlardan geçer. Camiyi bilen ve tanıyan iyi bir mimar hocamızla yola çıkarak çalışmaya başlanmalıdır. Minare yapımında çalışmanın takibini iyi yapmak ve iyi bir usta ile çalışmak iyi bir eserin ortaya çıkmasını destekleyecektir. Ortalama minarenin boyuna, uzunluğuna göre statik hesapların ölçümlemesi yapılmalıdır.
“İyi bir usta ve iyi bir araştırmayla işler kontrol edilerek yapılırsa, yapılan çalışmalar ziyan olmaz. Camilerde, ucuza mal edilen işlerle geriye dönüp çift masraflar yapılıyor; Cami’nin kâr ettiği düşünülüyor ancak iş ortaya çıktıktan ve bittikten sonra ucuza mal edilen işlerde aslında zarar edildiği ortaya çıkıyor.”
Rahmetli Sakıp Sabancı’nın çok önemli bir sözü var: “Ben ucuz mal alacak kadar zengin değilim!”
Dernekler, Cami yapımında kendi aralarında organlara ve oluşumlara ayrılamıyor. İş hakkında analiz ve maliyet raporu çıkarılmıyor.
Cami yapım aşamasında, Duyarlı ve araştırmacı dernek çalışanları her şeyi değiştirecektir! Cami dernek çalışanları betonu, demiri ve inşaat çalışmalarını bilen kişiler olmalıdır ve ‘saha kalfası’ diye tabir edebileceğimiz kişiler tarafından da desteklenmelidirler.
Saç veya çelik minareler Türkiye’de ağırlıklı olarak hangi bölgelerde kullanılmaktadır? Diğer minare çeşitlerinden farkı nedir?
Saç minarelerin yapım aşamasında maliyet düşünülmelidir. Maliyeti daha ucuzdur, malzemeleri oldukça hızlı tedarik edilebilen, Cami derneklerini yormayan, yaylaların en uç köşesine bile yaptırılabilir bir minare çeşididir. Saç minareler betonarme yapılara uyum sağlamıyor.
Cami Dernekleri’ne önerileriniz var mıdır? Sizce neler yapılması gerekir? Gözlemleriniz nelerdir?
Yapmış olduğumuz meslek dinen farklı bir maneviyat taşıyor. Tamamladıktan sonra düzeltme şansımızın olmadığı bir iş yaptığımızdan, işimizde iki kat dikkatli olmamız gerekiyor. Yapım aşamasında işin doğrusunu yapabilmek için her zaman çaba gösteriyoruz.
Cami Dernekleri’nin bir vücut gibi organlara ayrılması gerekiyor: Alım, satım, denetim ve araştırma gibi alanlarda her bir dernek üyesinin alması gereken sorumluluklar vardır. Cami Dernekleri’nce, hangi işe imza atıldığının bilinmesi çok önemlidir.
Değerli röportajı için Sn. Ramazan Baştan’a teşekkür eder, çalışmalarında ve yeni projelerinde kolaylıklar dileriz.