Cami’nin İmam Hatibi Sn. Beytullah DURAN, sektörle ilgili görüşlerini Dergimiz için değerlendirdi.
Osmanlı Cami Donanımları firmasının yürüttüğü Silivri Cezaevi Kampüsü’nde bulunan Hacı Dursun Yıldırım Camii restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Sayın Hocam kaç yıldır dini rehberlik noktasında hizmetleriniz var?
7 aydır Silivri’deki Hacı Dursun Yıldırım Camimizde hizmet vermekteyiz. Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde ise 11 yıldır din görevlisi olarak görev yapmaktayım.
Meslek hayatımda birçok Cami gördüm. Güzel şeyler de görüyoruz, ancak zaman zaman şu anda hizmetlisi olduğum Hacı Dursun Yıldırım Camii’nde gördüğüm gibi üzücü tablolarla da karşılaşmaktayız: Camimizde yapılan hatalara baktığımız zaman maalesef ucuz hatalar var. İyi paralar harcanmış ancak ucuz işçilikler yapılmış.
Türkiye’deki Camileri ve Cami mimarisini nasıl görüyorsunuz?
“Camileri ancak Allah'a iman edenler, ahirete iman edenler, namazı dosdoğru kılanlar, zekatlarını verenler, Allah'tan başka hiç kimseden korkmayanlar imar ederler.” Ayeti Kerime’ye mazhar olabilmemiz gerekiyor.
Cami’yi yaptıran, yapan, mühendis, mimar, dernek, çalışmalarla ilgilenen her kim varsa ihlas ve şuur sahibi olmalıdır: ‘Allah’ın evini yapıyoruz.
“Konumuz Cami imar etmekse, Allah’ın evini inşa ettiğimizi unutmamalıyız.”
Düşünce, ilimle ve hikmetle olur. İlimle ve hikmetle düşünmezsek ve sadece ticari bir yaklaşımla düşünürsek, Cami için iyi bir iş yapmadığımız ortaya çıkar. İlimle ve hikmetle yaklaşmazsak yaptığımız işin yanlış mı doğru mu olduğunu çözemeyiz. Allah bize akıl vermiş, akıl ise bize iyi kullandığımız takdirde iyiyi ve kötüyü ayırma özelliği kazandırıyor: Yaptığımız işlere, ilimle ve hikmetle yaklaşmayıp aklımızı kullanmazsak, akıl dışı işler yaptığımızda bu ne insaniyete, ne islamiyete ne de medeniyete sığar.
Şairin biri şiir yazar, şiiri okuyan insanlarda ağlar. İnsanlar şiiri okurken “Biz çok ağladık, şiiri nasıl yazdın?” diye şaire sordukları zaman şair der ki: “Ben de yazarken ağladım!”
Cami’yi yaparken ve yaptırırken insan, “Rabbimizin evini yapıyorum” şuuruyla, heyecanla yaparsa, yaptırırsa, şairin hissettiği ve yaşadığı gibi Cami’de namaz kılan herkes o duyguyu yaşar.
Sn. Beytullah DURAN ile röportajımızın ikinci bölümü bir sonraki sayımızda yer alacaktır.