Cami Dergisi Aralık 2016 sayısında konuk ettiğimiz 1974 yılından bugüne hem yurt içinde hem de yurtdışında halıya ilham veren Serko Halı firma röportajının ikinci bölümünü keyifle okumanızı dileriz.
Bülent Bey, Sektörünüzdeki çalışmalarınız için önümüzdeki yıllar için öngörüleriniz nelerdir?
Gerek ülkemizde gerekse yurt dışındaki camilerimizin kaliteli yün halı ihtiyacı talebi gün geçtikçe artarak devam etmektedir. İnsanoğlu var olduğu müddetçe ihtiyaçlarının devam etmesi Yaradan Rabbine karşı kulluk görevini yerine getirmesi kaçınılmazdır.Ekonomik ve sosyal refah düzeyinin artması ve teknolojik gelişmeler sonucunda insanlar daha bilinçli, can ve mal güvenliğini ön plana alan ürünler tercih etmektedirler. Bu tercih hem bizim cami halısı sektöründe hem de diğer bütün sektörlerde kendini göstermektedir.Bu nedenle Cami halısı sektöründe kaliteli yün halı üretimi yapan üreticilerin Uluslararası Yün Birliği WOOLMARK üyesi olması ve kalite standartlarını bu birliğin talep ettiği günümüz şartlarına göre geliştirmesi durumunda işlerinin artarak devam edeceği muhakkaktır.
İşinizdeki güçlükler ve işinizin cazip tarafları nelerdir?
Bizler üretici firmayız. Koyunun sırtından Mayıs ve Haziran ayında kırkılan yapağıları yıkama tesislerinde yıkandıktan sonra hammadde olarak fabrikamıza getirerek halı yolculuğuna başlamış oluyoruz. Haliyle bu yapağının toz çarkından geçirilmesi, harman yağı ile yağlanıp yumuşaması için harmana dinlenmeye yatırılması, tarak makinasında büküsüz ilme haline getirilmesi, havalı vargel makinasında bükülerek sağlamlık kazandırılması, katlama makinasında iki adet ilmenin tek kat haline getirilmesi gerekir. Bobine sarılı ilmelerin çile makinasında çile haline dönüştürülmesi ve bu şekilde boyanması, tekrar boyalı çilelerin aktarma makinasında bobin haline getirilmesi halı üretim yolculuğumuzun yarısıdır.
Daha sonra ilmeklerin dokuma tezgâhlarında çözgü ve atkı kullanılarak halı haline getirilmesi, sırt yolma işlemi ile sırt temizliğinin yapılması, akabinde sırtının tutkal ile aprelenmesi, ön yüzünün traşlama yapılması gerekmektedir. Kenarlarının overlok yapılması, süpürülerek rulolanması, ambalajlanması döşemeye hazır hale getirilmesi emek yoğun ve her aşamasında kontrol ve takip gerektiren meşakkatli bir süreçtir.
Bütün bu aşamalardan sonra araçlara yüklenen halılarımız ülkemizin ve dünyanın her bir yerindeki camilerimize gönderilmektedir. Camilere ulaşan halılarımız daha sonra döşeme ekibimizin gelmesi ile yerinde döşeme işlemine tabi tutulmaktadır.
Bu süreçler doğal olarak kaliteli iş yapmayı düstur edinen bizler için oldukça yorucu geçmektedir. Her ne kadar teknolojinin imkânlarından istifade ediyor olsak ta insan faktörü her zaman önemini muhafaza etmektedir. Neticede teknolojiyi icat edende insanoğludur.
Üretimini yaptığımız halılarımızın camilere döşenmesi, cami yönetimi ve cemaati tarafından yaptığımız işlemiz takdir edilmesi, kabul görmesi bizlerin en mutlu olduğu zamanlardır.
Yaptığınız işin en büyük zorluğu sizce nedir?
Bizim halı üretimi sürecinde en büyük zorluğumuz istediğimiz evsafta yün bulma noktasında ortaya çıkmaktadır. Cami halısında kullandığımız yünlerde tel kalınlığı olarak 34-36 mikron arası olması, uzunluk olarak 2-4 inç ile 4-6 inç arasında olması renk olarakta YZ0 ile YZ1 arasında olması gerekmektedir. Ülkemizde yetişen koyunlarda ıslah edilme ve yün tasnifleme çalışmaları yapılmadığı için her bölgedeki, her sürüdeki koyunlardan çok farklı yünler elde edilmektedir.
Doğal olarak bu standartların üzerinde yapağı temin ettiğinizde bu ürünlerden elde edilen halılar daha sert ve katı bir görünüm arz etmekte namaz kılma konforu azalmaktadır. Eğer bu standartların daha altında bir yapağı ile halı ürettiğinizde bu halıda çok yumuşak bir tuşeli olmakta ancak bu sefer de namaz kılma esnasında dizlerin geldiği bölgedeki ilmeler çökme ve iz yapmaktadır. Meydana gelen bu olumsuzluk ta halının kullanım ömrünü kısaltmaktadır.
Oysa ithalat yolu ile Yeni Zelanda’dan getirdiğimiz yapağılar hem kalınlık olarak, hem uzunluk olarak hem de renk olarak tasnif edildiği için sipariş anında talep ettiğiniz standartları söylediğinizde daima aynı evsafta ürün gelmektedir. Bu sayede halınız hep aynı tuşede, kalitede, renkte devamlılığını da sağlamış olmaktadır.
Bizim yün halı üreticileri olarak yetkililerden talebimiz ülkemizde de özellikle koyun ırkında soy genetik ıslah çalışmalarının yapılması hem yetiştiricinin daha fazla yapağıdan para kazanmasının önü açılmalı hem de bizler gibi kullanıcıların aynı standartta ürüne kavuşması sağlanmalıdır. En büyük getirisi de yurt dışına döviz çıkışımız önlenmiş olacaktır. İthal yünün artısı sadece standartları olmasından kaynaklanmaktadır.
Halının ilmelerinin arası (kalınlık 15 mm) karanlık ve doğal olarak yünün sıcaklığı da bu bakterilerin kolay büyümesini ve gelişimini de hızlandırmaktadır. Bu bakteriler namaz kılma esnasında secdeye giden cemaatin burnu vasıtası ile akciğerlere geçiş yaptığı böylece astım ve solunum yolları hastalıklarının yayılmasına neden olduğu gözlemlenmiştir. Kullanmaya başladığımız hijyen kimyasalları sayesinde bu zararlı bakteriler yararlı bakteriler haline dönüşmekte insan sağlığını olumsuz etkileyen özelliğini kaybetmektedir. Bu özelliğini halının 10 kez yıkanmasına kadar muhafaza etmektedir. Bu özelliği Türkiye de yün cami halısında ilk kullanan firma olmamızın haklı gururunu yaşamaktayız.
Tamamladığınız projelerde yaşadığınız ilginç bir anınızı okuyucularımızla paylaşır mısınız?
Tamamlanan projelerde unutamadığım anım deyince aklıma Moskova Ulu Cami geliyor. Bu camimiz için belirlenen renk ve desende halılarımızı hazırladık ve döşenmek üzere camiye gönderdik. Anlaşma gereği halılarımız Moskova ya vardığında akredite olmuş Uluslararası geçerliliği olan Laboratuarlarda tahlil ve test edilecek bizden talep edilen ve bizim de taahhüt ettiğimiz aynı kalitede olduğu teyit edilecekti. Halılarımız test ve tahlil için laboratuvara gönderildiğinde solunum testi de yapılacağı bizlere söylendi. Tabi bizler o aşamaya kadar böyle bir test olduğundan haberimiz bile yoktu. İstenilen sonuç, yangın esnasında halı %100 yün olduğu için yanma olmayacak ama neticede ortaya yanma işlemi sonunda ortaya duman salınımı çıkacak bu ortaya çıkacak olan duman ve gazların o an camide bulunan cemaati sağlığını tehlikeye atacak boyutta olmaması isteniyordu. Test şekli ise 2 m2 halı yanma işlemine tabi tutuluyor, dumanı ise 1 m3 kapalı odada toplanıyor ve bu odaya 6 adet fare bırakılıyor belirli süre sonunda en fazla 2 adet farenin ölmesi normal karşılanıyor 2 den fazla farenin ölmesi ise insan sağlığı için tehlike arz ediyor anlamı çıkıyor. Sonucun bu şekilde çıkması giden halımızın iadesi kabul görmemesi anlamına geliyor.
Tabi bizler bu testi daha önce hiç yaptırmadığımız için, her ne kadar taahhüt ettiğimiz standartlarda üretim yapmış olsak ta kaliteli üretim yaptığımızdan emin olsak ta endişelendik. Şükürler olsun netice bize bildirildiğince çok rahatladık halımız bu testi başarı ile geçtiği söylendi bizi tebrik ve teşekkür ettiler. Bize bildirilen bilgide deney sonunda 2 tane farenin telef olduğu 3ncü farenin ise sağa sola sallandığı ama son anda kendini toparlayarak yaşama döndüğünü söylediler, hatta bizlerde espri olarak, Lütfen bize o fareyi verin onu en iyi şekilde kaliteli peynirlerle ağırlayalım dedik. Şükürler olsun bu sayede Moskova da solunum testinden geçen ilk halı markası olma fırsatını yakaladık.
Bugüne kadar tamamladığınız ve işi tamamladığınızda size güç, mutluluk ve huzur veren en önemli projenizden bahseder misiniz?
Şüphesiz bütün camilerimiz Cenabı Mevla’mın evleridir, Mekke-i Mükerreme’nin şubeleridir. Bu nedenle en küçük mescitten en büyük camiye döşediğimiz halılarda bize memnuniyet yansıdıkça çok memnun oluyoruz keyif ve haz alıyoruz.
Bizleri en çok sevindiren projelerimiz yurt dışında yaptığımız çalışmalardır. Hatta her yurt dışı projesi için yeni yapılan camilere gittiğimizde devamlı olarak Dernek Yöneticilerine, Din Görevlilerine ‘Sizler günümüzün sahabelerisiniz, ekmek parası için geldiğiniz gurbet ellerde kendinizin gayreti ile camiler inşa ediyor, İslama ve Müslümanlığa hizmet ediyor gelecek nesillere eser bırakıyorsunuz’ diyoruz. Bu çerçeveden baktığımız zaman Beyaz Rusya Belarus Minsk Cami’nin halı döşenmesinde duyduğum mutluluğu anlatamam. Yıllarca ibadet etmelerine imkân verilmeyen, İslamiyet’i yaşayamayan insanlara yıkılan camilerinin yerine o bölgenin en büyük ve muhteşem cami inşa ediliyor ve bizlere de Serko Halı olarak bu caminin halısını döşemesi nasip oluyor. Minsk camisinde ibadet eden insanların mutluluğunu ve sevincini gördükçe Rabbimize ne kadar şükretsek azdır diyoruz.
Halı sektörü takipçileri ve ürün satın almak isteyenler için tavsiyeleriniz nelerdir?
Camilerine halı alacak olan kişi ve derneklere tavsiyemiz kesinlikle kaliteli ürün almalarıdır.
Kalitesini ispatlamış, referansları olan firmaları tercih etmeleri doğru olur. İlk etapta pahalı olan bu ürünler uzun yıllar sorunsuz kullanımları sonucu en ucuza gelmiş ürün olurlar.
Yurt dışına yaptığımız satışlarda ilk önce halı numunesi ile beraber gerek Türkiye deki gerek se yurt dışındaki laboratuvarlarda yaptırdığımız tahlil sonuçları talep edilir. Bu şekilde halı alımına karar verildiği zaman yapılan sözleşmeye halı camiye döşemek için geldiği zaman tekrar bizim ülkemizde tahlil ettirilecek sonucun aynı olduğu teyit edilecek diye madde yazılır. Bizler halımızı teslim ettiğimizde de halılarımız gittiği ülkede tahlil ve test ettirilir çıkan sonuç bizim taahhüt ettiğimiz sonuçla kıyaslama yapılarak halının döşenmesine karar verilir.
Aslında olması gereken budur. Çünkü camilerde paralar hayırsever vatandaşlardan toplanmaktadır. Haliyle bu paraların doğru ve kaliteli ürünlere harcanması ve bu işlerde azami titizliğin gösterilmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılan satış işleminin sonunda alıcı mağdur olmamakta mutmain olarak halısını döşettirmektedir. Bizler Serko Halı olarak imalat ve üretimimize ilk günkü heyecan ve şevkle devam etmekteyiz. En kaliteli halıyı en uygun fiyata üretmek ve camilerimize döşemek temel düsturumuzdur.
Bülent Bey, değerli röportajınız ve vermiş olduğunuz bilgileri için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dileriz.