irtibat: 0216 311 58 27 - 0541 789 65 95


  • Maniş Yapı’dan Camilerimiz ile İlgili Genel Bir Değerlendirme

    Diyanet İşleri Başkanlığı'nın rakamlarına göre son 10 yılda, ülke genelinde 75.369 olan cami sayısı 82.693'e ulaşmıştır. Ancak tarihi camileri saymazsak İstanbul’da 90’lı yıllardan itibaren çarpık yapılaşmanın sonucu olarak ortaya çıkan plansız ve alt yapısız şehirleşmenin camilere yansıması da aynı oranda olmuştur. Mahalle derneklerinin sadece kalfaların insafına bıraktığı camiler plansız ve projesiz olarak yapılmış, görsel olarak aynı zaafiyete sebebiyet vermiştir.

    Camiler Artık Projelendiriliyor

    Cami fuarının ilk yılında İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi YARAN’ın açılış konuşmasını dinlemiştim. Yolda gelirken gördüğü camilerin ne kadar plansız ve projesiz olduğundan, ecdadımızın gösterdiği özenin gösterilmediğini ‘o camileri gördüğümde çok üzülüyorum’ ifadesiyle belirtmişti. Haksız sayılmazdı, gerçekten de durum aynen ifade ettiği gibiydi. Tabi bu durum denetimsizliğin bir sonucu olsa gerek, zira camiler yapılmadan önce belediyeye sunulsa ve belediyeler bu projelere Diyanet İşleri Başkanlığı’nın onayı olmadan müsade edemese belki de yapılar çok daha farklı bir vaziyette olabilirdi. manlı’daki sultani medreselerin sonuncusudur. Gösterişli büyük bacaları Nuruosmaniye’nin kent içindeki görsel etkisine de değer katar niteliktedir.

    Ancak 2015’li yıllara geldiğimizde kısmen de olsa camiler projelendirilmeye başlandı. Hem kentsel dönüşümün bir sonucu olarak hem de bu konuda ki hassiyetin artması sebebiyle merkezi bölgelerdeki camilere daha fazla özen gösterilmeye başlandığı gibi Osmanlı ve Selçuklu cami modellerinin dışında çağımızın mimari bakış açısına uygun çok farklı yapıda camiler de dikkat çekmeye başladı. Gebze Organize Sanayi Camii bunun en çarpıcı örneğidir. 

    Camilerimizde İzolasyona Önem Verilmelidir

    Bizler firmamız Maniş Yapı İzolasyon’un kurcusu olarak her ne kadar kurşun kaplama geleneğinden gelmiş olsak da çağımızın modern camilerine ayak uydurmakta gecikmedik. Büyükşehir ve Anadolu camilerinin büyük çoğunluğunun kubbe ve çatı kaplamarı kurşun ve doğal parlak alüminyumdur. Ancak alüminyum işçiliği çok fazla gelişmemekle birlikte izolasyona hiç önem verilmemiştir. Alüminyum altında strafor uygulaması rastgele yapılarak yetersiz kalmış, mebran vb. petrol ürünleriyle de yapının nefes alması engellenerek, yoğuşmadan dolayı hem içerideki nakkaşın bozumasına hem de yapının ömrünün kısalmasına sebebiyet verilmiştir. İzolasyon sadece ev ve işyerlerinde değil cemaatin ve kalabalıkların olduğu yapılarda en fazla önem verilmesi gereken bir konudur.

    “Gelenekten…  Geleceğe…” sloganımız, kerpiç çamur sıva ve kurşun kaplamadan teknolojinin çok hızlı bir şekilde gelişmesiyle birlikte izolasyon ve metal çatı kaplamalarında krom çelik, titanyumlu çinko, gofrajlı ve boyalı alüminyum kaplamaların yani Osmanlı ve Selçuklu’dan günümüz modern camilerinin bir ifadesi olarak vurgulanmıştır.

    Resimlerde de görüldüğü gibi Gebze Organize Sanayi Camii’nin ve Denizli Aynes Camii’nin kubbe kaplaması krom çelik, Cezayir Abdelhamin İbni Badis Camii’nin kubbe saçak ve minaret kaplaması 6034 ral kod’lu boyalı alüminyum, Boğazköy Merkez Camii’nin metal kaplaması titanyum alaşımlı çinko kaplamadır. Görsel beğeni ve taktiri sizlere bırakıyorum.

    Engin Maniş

Yorum Yaz



Yorumlar (0)

Yorum Yok
E-DERGİ
ABDURRAHMANGAZİ MAH. OSMANGAZİ CAD. NO: 123/127 KAT: 1 DAİRE: 19 SANCAKTEPE/İSTANBUL Tel : 0216 311 58 27 Gsm : 0216 311 58 27 www.camidergisi.com