irtibat: 0216 311 58 27 - 0541 789 65 95


  • “‘Nakkaşlık’ ve ‘Kalem İşi’ Dediğimiz Meslek, Çok Fazla Kişi Tarafından Sürdürülebilir Bir Meslek Değildir.v

     

    ‘Nadide’ bir mesleğin temsilcilerinden, 20 yılı aşan el emeği ve göz nuru çalışmalarını yürüten Payihat Nakkaş firması ve klasik eserlerden süregelen dev mirastan günümüze eserlerini yansıtan temsilcilerinden Nakkaş Sn. Müslüm Korkutata ile röportajımız...

    Müslüm Bey Merhaba, Nakkaş faaliyetlerinizde 20 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyorsunuz. Firmanız ve çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

    ‘Nakkaş’ çalışmalarımız, kendi bünyesinde her geçen gün daha fazla hassasiyet isteyen konuların başında gelmektedir. Belirttiğiniz gibi, 20 yılı aşkın bir süredir bu çalışmaların içerisinde her gün yeni bir nüans, tarz ve stil geliştirmenin arzusunda oluyoruz. Özellikle derinleştirmekte fayda var: ‘Nakkaşlık’ ve ‘kalem işi’ dediğimiz meslek, sayısı çok fazla kişi tarafından sürdürülebilir bir meslek değil. Kendi dalında ‘çok spesifik’ bir çalışma grubunu oluşturan bir iş koludur. Çalışmalarda, bu azınlık meslektaşların yürüttüğü çalışmaların içerisinde kendini geliştirip, hem güncel modern döneme cevap olma hem de geçmişiyle bağ kurma adına ‘hassasiyetler’e dikkat edilmediği zaman felaket diye nitelendirebileceğimiz çalışmalar ortaya çıkartılabilir. Bunun için çalışmalarımızda esas aldığımız konuların başında, geçmişten gelen ecdadımızın yarattığı ve var ettiği mirasa, eserlere sahip çıkarken ve eserleri günümüze uyarlarken, ‘modern bakış açısını yakalama’ anlayışıyla yola çıkıp bu anlayışla hareket ediyoruz.

    Nakkaş çalışmalarınızda klasik eserlerden mi ilham alıyorsunuz? Çalışmalarınızda hangi dönemi esas alıyorsunuz?

    Elbette ki klasik eserler hepimizin ilham kaynağı ve baş öğretmenimizdir. Klasik eserlerimiz olmasaydı bugün bizler çalışmalarımızla var olamazdık. Bu kendi köklerimize, ecdadımıza olan tutku ve vurgudur; oradan aldığımız eğitim ve terbiyedir. Biz kendi geçmişimizde, tarihimizde ecdadımızın yaptığı çalışmaları görünce ve hala bugüne kadar yaşatılan sanatsal çalışmalarını incelerken emin olun kendimizin, çalışmalarımızın ne kadar küçük olduğunu görüyoruz.

     

    Çünkü ecdadımızdan devraldığımız dev ve büyük bir miras var ortada. Bizler için, bu mirası alıp yoğurmak, çalışmalarından ve eserlerinden istifade etmek, sonuçlara gitmek fevkalade büyük bir haz ve heyecan oluyor. 

    16. ve 17. yüzyıllardaki tarzı daha çok benimsiyoruz. Ancak 21. yüzyıl bakış açısını yakalayabilmek için kendimizi oldukça yoran bir firmayız. Modern bir bakışı ve modern bir sanatı ‘klasisizm’le birleştirirken hem Cami’nin mabet olma anlayışını var etme hem de kendi sanatını gerçekten görsel alana çekmede önemli çalışmalar yapıyoruz. Bu konuda hem geçmişimizi hem de geleceğimizi var ederken bize düşen sorumluluk, en başta -doğal olarak- tarihsel kökenimizi doğru algılayıp doğru yorumlamaya bağlı kalmaktır.

    Markanızı geliştirmek için yaptığınız çalışmalar nelerdir? Fuarlara katılmanızın marka gelişiminize katkısı nedir?

    21. yüzyılda çok modern teknolojilerin geliştiği bir çağda yaşıyoruz. Ancak maalesef bu teknolojik gelişimi kendi mesleğimize çok fazla indirgeyemiyoruz. Biz, daha çok bu büyük teknoloji devi içerisinde el becerisi ve düşünce yeteneğine dayalı bir meslek geliştirmeye çalışıyoruz. Mesleğimizin hassasiyeti ve özelliği burada. Kurumsallık sadece mesleği var etme ve teknolojik yapılardan oluşan bir olgu değil, sanat ve sanatsal hiyerarşimiz bize kurumsallığı emrediyor. İşimizde bir figürün başlangıcı, ortası, sentezi ve bitişi vardır. Bizde zaten hayatta disiplinli olmayı, belirli bir yapı içerisinde olmayı ve kurumsal çerçevede hareket etmeyi sağlar.

    Cami Dergisi ve Cami Yapı Ekipmanları Fuarı gibi sektörü birbirine bağlayan ve destekleyen bir yapıda var olmayı kendimize amaç edindik. ‘Cami Yapı Ekipmanları Fuarı’, beş yıldır, bizim müşteri portföyümüzü oldukça genişletti. Hatta sanat çapımızı da geliştirmemizi sağladı. Fuarların kurumsallık ve kurumsallaşma adına firmalara fazlasıyla hizmet ettiğini söyleyebiliriz.

    Ayrıca uluslararası iş yapan bir firma olduğumuzdan, gittiğimiz her ülkede, o ülkenin sanatını, sanatsal çalışmalarını incelemek, oradaki sanatsal çalışmaların geldiği noktayı görmek, bizlere çalışmalarımızda daha farklı bakış açıları kazanmamızı sağlıyor. Çalışmalarımızı ve firmamızı ‘uluslararası bir organizasyonuz’ diye nitelendirirsek abartılı olmaz diye düşünüyorum. Bu konuda yaptığımız eserlerde bunun örneğidir.

    Cami Yapı Ekipmanları Fuarı ve Cami Dergisi çalışmaları hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?

    Fuara, ‘Payihat Nakkaş’ firması olarak her yıl ciddi hazırlık yaparak katılıyoruz. 2018 yılındaki fuarda da yerimizi aldık. Cami Yapı Ekipmanları Fuarı’nın çalışmalarını geçmiş dönemlerde de çok yönlü değerlendirdik:

    Fuarın ve çalışmalarının sektörel çabasının çok büyük olduğunu, sektöre katkılarını biliyoruz ve görmeye de devam edeceğiz.

    ‘Cami Yapı Ekipmanları Fuarı’ ve ‘Cami Dergisi’, sektöre katkısı çok büyük iki oluşumdur: Ayrıca bu konuda şunu da eklemek istiyorum; 2019 yılında biz katılımcı firmalarında desteğiyle ve ilgisiyle, fuar öncesi tüm sektörü buluşturan büyük bir organizasyonun yapılması, hem sektörden hem de sektöre bağlı olabilecek kurum ve kuruluşların katılımıyla bir konferans ya da toplantı düzenlenmesi, bu toplantının görsel ve yazılı basınla da desteklenmesi için ‘Proaktif Fuarcılık’ firmasından destek rica ediyoruz.

    Değerli röportajı için Sn. Müslüm KORKUTATA’ya teşekkür ederiz. Röportajımızın ikinci bölümü bir sonraki sayımızda yer alacaktır.

Yorum Yaz



Yorumlar (0)

Yorum Yok
E-DERGİ
ABDURRAHMANGAZİ MAH. OSMANGAZİ CAD. NO: 123/127 KAT: 1 DAİRE: 19 SANCAKTEPE/İSTANBUL Tel : 0216 311 58 27 Gsm : 0216 311 58 27 www.camidergisi.com