Eylül 2016 tarihi itibariyle başlanan çalışmalarla, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Mehmet Özhaseki ile Diyanet İşleri Başkanı Sn. Prof. Dr. Mehmet Görmez tarafından yurt genelindeki camilerin silüeti ve iç yapısına yönelik yeni bir konsept ortaya çıkarılacağını açıkladı. 

 

 

Istanbul’un silüeti değişiyor. Her gün yeni yüksek binalar ekleniyor. Son olarak Sultanahmet Camisi’nin minareleriyle yarış eden kuleler var. İstanbul 8500 yıllık mucize bir kent. Yarıştığı kentlerin Londra’nın, Paris’in, Barcelona’nın silüetleri yok, bunlar düz şehirlerdir. Dolayısıyla Dünyada silueti olan şehir İstanbul’dur. Herkes bu silueti görmeye gelir. Bu siluette dünyanın en yaşlı binası Ayasofya vardır. Bu silueti korumak her türlü planlamanın gereğidir.

Cami Yapı Ekipmanları Fuarı’nda da bu yıl sektör standartları belirlemek için düzenlemiş olduğumuz çalıştay  Diyanet İşleri Başkanlığının ve Çevre Şehircilik Bakanlığının dikkatini çekmiştir.

31 Mart - 03 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlenen 3. İhtisas Cami Yapı Ekipmanları Fuarı’nda ilk defa düzenlenen ‘Cami Yapı Ekipmanlarının Standartlarını Belirleme Çalıştayı’nda Cami yapımındaki yapısal inşaat sorunları masaya yatırılmıştı. Diyanet İşleri Başkanlığı Yatırım Emlak ve Teknik Hizmet Daire Başkanlığı’ndan Sn. Murat Alkan, Yüksek Mimar Sn. Mahmut Sami Kirazoğlu ve Cami Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Sn. Hüseyin Şahin’in konuşmacı olarak katıldığı çalıştayda Orsiad Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sn. Fikret Demir’in moderatörlüğünde dinleyiciler ve firma katılımcıları da sorularıyla çalıştay desteklenmişti.

Yüksek Mimar Sn. Mahmut Sami Kirazoğlu Cami Yapı Ekipmanları Fuarı çalıştayında değinmişti: ‘Camiler gerektiği büyüklükte gerektiği tarz ve üslupta yapılmalıdır. İdeal ölçüleri baştan iyi saptamak önemlidir.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Mehmet Özhaseki, sağlıksız yapılar ile depreme dayanıksız yapılara da değinerek, "Ciddi bir deprem riski karşısında birçok şehirdeki, evlerimiz, konutlarımız, iş yerlerimiz yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. 1999'dan önce yapılmış, ruhsatını almış yapılarımızın büyük bir çoğunluğunun tehlike içerisinde olduğunu söyleyebiliriz" diye konuştu. Sn. Özhaseki, şehir silüeti ile ilgili de değerlendirmede bulunarak, "Bizim kimliğimizi yansıtan mimari silüetlerin nasıl olacağı, bir şehir silüetinin nasıl olacağı, içindeki yaşam biçimlerinin nasıl olacağıyla ilgili de çalışmalar yapıyoruz." dedi.

Sn. Özhaseki, bu noktadan sonra şehirleri yıkıp geriye gitmenin mümkün olmadığına işaret ederek, "Bundan sonrası ile ilgili gelişmelerde çok rahat 'uydu kentler' vasıtasıyla kimlikli kentler oluşturabiliriz. İki sağlıklı kentler oluşturabiliriz. Üçüncü olarak da bunu çok değişik isimlerle veriyoruz ama 'akıllı kentler' diyebiliriz, 'yeşil kentler' diyebiliriz, 'eko kentler' de diyebilirsiniz. Bunlar da oluşacak. Yani yağan suyu bile alıp dışarıya heder etmeyen, enerjisini kendi üreten, kendi içerisinde dışarıyı çok kirletmeyen, atıklarını değerlendirebilen, tabiatla iç içe doğal bir yaşam biçimini de önceleyen bir kent modeli ortaya çıkarabiliriz. Şu anda onun üzerinde çalışıyoruz zaten değişik örnekler var." Bu uygulamayı sadece "akıllı kentler" konseptinde yapmadıklarını belirten Sn. Özhaseki, Diyanet İşleri Başkanlığı ile de camiler konusunda özel bir çalışma yürüttüklerini açıkladı.

Örneğin, 2014 yılında Selimiye Camii'nin siluetini engelleyecek ayrıcalıklı imar yapımına Edirne Belediyesi'nden izin çıkınca, TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Edirne Temsilciliği 'Selimiye Camii'nin siluetini bozamazsınız" gerekçesiyle belediyenin ilgili makamına itirazda bulunmuştu.

Çeşitli yollarla aslında küçük, fakat göze büyük masraflardan kaçınarak yetkisi ve deneyimi olmayan fakat ekonomik açıdan taviz veren kişilerle derneklerin çalışması yapılarda deformasyona yol açmaktadır.

Cami Sektöründe Osmanlı dönemine ait mimarı yapıların tam manasıyla yansıtılmaması, ileri de ekonomik ve sosyal problemlerin doğmasına zemin hazırladığı konularına daha önceki haberlerimizde de değindik.

Yine daha önceki sayılarımızda ve fuarımızdaki çalıştayda da, sektör kalite standartları ile ilgili haberlerle bu konuda çeşitli çalışmalarımız oldu ve olmaya da devam edecektir. Böyle bir çalışmanın ve düzenlemelerin yapılacak olması oldukça sevindirici. Sektör açısından devlet kanalında önemli gelişmelerle çalışmalar başlandı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da artık yapılan bazı camilerimizin siluet açısından ve kullanılan ekipmanlar açısından belli bir standardizasyonların olması gerektiğini, her önüne gelen istediği gibi cami yapmaması gerektiğini örneğin, bir okulun ya da bir inşaatın sitenin yapılabilmesi için nasıl standartların olması zorunluluğu varsa artık camilerimizin de standardizasyonların olması gerektiğini düşünüyoruz.

Cami Dergisi olarak, sektörümüz adına bu çalışmadan memnun olduğumuzu ve Çevre ve Şehirçilik Bakanlığının bu çalışmalarını sempozyumla genişletilmesi gerektiğini altını çiziyoruz.

Bizden destek istendiği takdirde desteğimizi vermeye şimdiden hazır olduğumuza da ayrıca değinmek istiyoruz. Cami Dergisi olarak yapılacak çalışmaların sektörümüz açısından canı gönülden hayırlı olmasını dileriz.

Kaynak: cnnturk.com/turkiye, ensonhaber.com, yapi.com.tr